-
Sezer KOYUN
Tarih: 05-02-2025 14:04:00
Güncelleme: 08-02-2025 23:33:00
Lüks, şatafat ve 'Hadi Canım Sen de' hikâyesi
— “Abi, sana bir şey soracağım.
Mesela elimde bavulla 10 milyon dolar var. Ne yapayım?”
— “Kardeşim şimdi onu öylece bankaya yatıramazsın, dikkat çeker.
Ama bak, piyasada farklı yöntemler var…”
Böyle bir diyalog size filmlerden tanıdık geliyor mu?
Belki Netflix’te bir mafya dizisinde ya da
Hollywood’un "büyük dolandırıcılık" filmlerinde duymuşsunuzdur.
Ancak; kara para aklama, sadece kurgu eserlerin konusu değil;
küresel ekonomik sistemin karanlık köşelerinde her zaman var olan bir gerçek.
Türkiye’nin en büyük kara para aklama operasyonlarından biri
Kapalıçarşı’da gerçekleşti ve 9 milyar TL’lik şüpheli para hareketi
gündeme bomba gibi düştü.
Kapalıçarşı, yüzyıllardır;
altınla, dövizle, takas ekonomisiyle yaşayan bir ticaret merkezi.
Ancak, son operasyonla birlikte;
buradaki bazı finansal işlemler, ilgili merciler tarafından detaylı şekilde incelendi.
Döviz büroları, kuyumcular ve ticari işletmeler arasında
büyük bir kara para aklama ağı kurulduğu iddiaları, kamuoyuna yansıdı.
Lüks araçlara, yüklü miktarda nakde ve geniş çaplı ticari ilişkiler ağına el konuldu.
Olayın boyutları tartışılırken, insanlar gözlerini "büyük soru"ya çevirdi:
"Peki ama bu iş nasıl dönüyor?"
Kara para aklamak: Finansal camianın karanlık sanatı
Öncelikle; kara para aklamanın ne olduğunu netleştirelim.
Yasa dışı yollarla kazanılmış paranın,
yasal yollardan elde edilmiş gibi gösterilmesi işlemine, 'kara para aklama' denir.
Devletler ve uluslararası kuruluşlar,
bunun önüne geçmek için çeşitli tedbirler alsa da;
suç örgütleri, sürekli yeni yöntemler geliştiriyor.
İşte bazı klasik taktikler:
• "Şirketin var mı?"
Sahte faturalarla; parayı döndür, sonra banka hesabına yatır.
• "Döviz bürosu güzeldir."
Gün içinde bolca nakit girip çıkan yerleri kullanarak, paranın kaynağını gizle.
• "Lüks araba al, iki gün sonra sat."
Yüksek meblağları elden çıkarmanın, en bilindik yollarından biri.
• "Offshore hesaplar."
Vergi cennetlerindeki hayali şirketleri kullanarak, para transferleri yapmak.
Bu yöntemler; dünya genelinde birçok ülkede kullanılıyor ve
her yıl, milyarlarca dolar, bu sistemler aracılığıyla "temizleniyor".
Dünya bu işle nasıl mücadele ediyor?
Türkiye’deki son operasyon büyük ses getirse de
kara para aklama, küresel bir problem.
Örneğin;
bazı dev finans kuruluşları, geçmişte;
kara para aklama konusunda denetim eksiklikleri nedeniyle,
büyük cezalar ödemek zorunda kaldılar.
ABD, Avrupa ve Asya’daki birçok banka;
yasa dışı fon akışlarını kontrol edemedikleri için
milyarlarca dolarlık tazminatlar ödedi.
Uluslararası alanda;
FATF (Mali Eylem Görev Gücü) gibi kuruluşlar,
kara para aklamaya karşı; sıkı kurallar koyuyor.
Türkiye de FATF standartlarına uyum sağlayarak,
şüpheli finansal işlemleri daha sıkı şekilde denetliyor.
Ancak;
küresel finans sisteminin doğası gereği,
kara para aklama tamamen ortadan kalkmış değil.
Ahlak, etik ve toplumun bakış açısı
Kara para aklama vakaları ortaya çıktığında, toplum genellikle ikiye ayrılır:
1. "Bunu yapan adam da zeki ha!" diyenler:
"Bu kadar parayı nasıl döndürmüş?" diye hayretle izler.
2. "Sistem zaten böyle!" diyenler:
"Daha büyüklerini de gördük, yakalananlar hep şanssız olanlar." diye düşünür.
Ancak asıl önemli soru şu:
Biz; kara para aklamayı gerçekten ahlaki olarak yanlış mı buluyoruz,
yoksa; sadece, yakalanınca mı problem olarak görüyoruz?
Vergi kaçırmak "kurnazlık",
kayıt dışı çalıştırmak "esnaflık",
dolandırıcılık "uyanıklık" olarak görüldüğü sürece;
etik değerler, hep ikinci planda kalacak gibi görünüyor.
Çünkü; kara para aklamanın en büyük destekçisi,
toplumda yaygın olan ‘önemli olan işini bilmek’ algısı.
Sonuç: Peki biz ne yapacağız?
Kara para aklama operasyonları, gelecekte de olacak mı?
Büyük ihtimalle evet.
Yeni yöntemler bulunacak mı?
Kesinlikle.
Ama; dünyada, finansal sistem değişmedikçe ve
uluslararası finans denetimleri sıkılaştırılmadıkça, bu döngü devam edecek.
Bu yüzden siz siz olun, bir gün biri size;
"Elimde biraz fazla nakit var, nasıl aklarız?" diye sorarsa,
önce hukukun ne dediğine bakın ve sonra uzaklaşın.
Zira; gerçek hayatta,
filmlerde olduğu gibi "kazananlar" pek de uzun süre kazanamıyor.
Bu yazıyı okuduktan sonra;
hâlâ, "Vay be, adamlar nasıl yapmış?" diyorsanız;
siz de farkında olmadan, sistemin bir parçası olmuşsunuz demektir.
- Borsa İstanbul: Tarih tekerrür etmez, aynı grafikle geri döner
- Merkez Bankası'nın döviz müdahalesi
- Bir finans masalı
- Türkiye Ekonomisi’nin kum saati
- Spor ve iş dünyası
- Kızlar doları seçti; boşuna TL konuşuyoruz
- Ekonomi düşüşte, Sarkazm zirvede
- Sultan ve Alper ile Türkiye’nin borçlanma hikayesi
- Ekonomik Kaf Dağı: Türkiye’de paranın epik serüveni
- Proje finansmanı
- Huzur enflasyonu: Türkiye ekonomisinin toplumdaki yansıması
- Beyaz Saray'dan kahkaha tufanı: Avrupa'ya topu atan Trump