1xbet MobilBetturkey GüncelBetist MobilKralbet Güncelsupertotobet bonusTipobet MobilMatadorbet GirişMariobet Güncel GirişBahis.com girişTarafbet Giriş
1xbet supertotobet
ankara escort
escort eryaman
Fapjunk.com
romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
sakarya escort belek escort adana escort antalya escort ankara escort aydın escort bursa escort gaziantep escort istanbul escort samsun escort balıkesir escort mersin escort konya escort eskişehir escort izmir escort sınav analizi denizli vip transfer kocaeli escort malatya escortmaltepe escort muğla escort manisa escort sivas escort tekirdağ escort tokat escort uşak escort yalova escort yozgat escort trabzon escort afyon escort aksaray escort amasya escort ardahan escort artvin escort bartın escort bayburt escort bolu escort burdur escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort edirne escort elazığ escort erzurum escort erzincan escort kırşehir escort van escort zonguldak escort giresun escort gümüşhane escort hakkari escort ığdır escort ısparta escort kahramanmaraş escort karabük escort karaman escort kars escort kastamonu escort kırklareli escort kütahya escort nevşehir escort niğde escort ordu escort osmaniye escort rize escort şanlıurfa escort siirt escort sinop escort şırnak escort tunceli escort yozgat escort tokat escort tekirdağ escort kütahya escort balıkesir escort aydın escort edirne escort sivas escort uşak escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort vergi konseyi görüntülü sohbet urla siyaset haberleri ankara magazin istanbul magazin yalova magazin kütahya magazin elazığ magazin adıyaman magazin tokat magazin sivas magazin batman magazin erzurum magazin afyon magazin malatya magazin ordu magazin trabzon magazin mardin magazin eskişehir magazin denizli magazin muğla magazin van magazin aydın magazin tekirdağ escort balıkesir magazin samsun magazin kayseri magazin manisa magazin hatay magazin diyarbakır magazin mersin magazin kocaeli magazin gaziantep magazin konya magazin sakarya magazin antalya magazin bursa magazin izmir magazin istanbul otomobil fiyatları istanbul ekonomi istanbul eğitim istanbul seyahat istanbul gezi rehberi antalya alışveriş merkezleri antalya ticaret

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Huzur enflasyonu: Türkiye ekonomisinin toplumdaki yansıması

İlişkiler ve güvensizlik çıkmazı

 

Türkiye ekonomisi, uzun zamandır ciddi bir hasta.

Hafif bir grip değil; kemoterapi gerektiren ileri seviye bir vaka.

 

Ekonomistler; teşhis koymaya, reçeteler yazmaya çalışıyor,

ancak; her yeni tedavi girişimi,

hastalığı biraz daha karmaşık hale getiriyor.

 

Hükümet yetkilileri "sabredin" diyor, sabrediyoruz.

Ama; piyasalar sabır süremizi pek umursamıyor.

Cebimizdeki para bir gün durduğu yerde buhar oluyor,

alım gücü adım adım çöküyor,

enflasyon yeni rekorlar kırarken; biz de gülerek alışmaya çalışıyoruz.

 

Çünkü; ekonomi artık sadece sayılarla açıklanan bir şey değil.

Bir ülkenin en büyük ekonomik göstergesi,

vatandaşlarının yarına duyduğu güvendir.

Ve işte burada, en büyük kaybı yaşıyoruz.

Ekonomik belirsizlik, insanlara yalnızca alım gücünü değil;
hayata dair, huzur duygusunu da kaybettiriyor.

 

İlişkiler de bu modelden pek farklı değil.

Eskiden "sevmek" uzun vadeli, garantili bir yatırım modeliydi.

Şimdi?

Risk büyük, getiri belirsiz.

 

İnsanlar güvenli liman arıyor, çünkü;
Türkiye’de ekonomik istikrar yok,

en azından hayatlarının bir köşesinde huzur olsun istiyorlar.

Ama; güven dediğimiz şey, piyasa değeri olan bir varlık gibi; dalgalanıyor.

 

“Sana güvenebilir miyim?”
“Merkez Bankası faizi sabit tutacak mı?”
“Ne alakası var?”
“İkisi de belirsiz işte.”

 

Bugün bir insan;
sevdiği kişinin yanında huzur bulamıyorsa,

güven hissedemiyorsa,

birlikte yaşlanma hayali bile kuramıyorsa,

onun için kur riskinin ya da faiz oranlarının ne olduğu gerçekten önemli mi?

Ekonomik çöküşlerin en ağır etkisi, yalnızca fakirleşmek değil;
insanların geleceğe dair, aidiyet hissini kaybetmesidir.

 

Eskiden, bir ilişki başladığında;

insanlar birbirlerine hesapsızca yaklaşır,

iletişime özen gösterip sürece bırakırlardı.

 

Şimdi ise; "Bu ilişkiye zaman ayırmalı mıyız?" diye düşünüyoruz.

Çünkü; artık sevmek tek başına yetmiyor.

İnsanlar gerçekten sevmek, bağ kurmak ve emek vermek yerine;
minimum çabayla maksimum kazanç elde etmeye çalışıyor.

 

Karşılıklı ilgi göstermek, zaman ayırmak, değer vermek yerine, yazık ki;
"Bu iş bana ne kazandırır?" hesapları yapılıyor.

 

Ekonomide de durum farklı değil.

Bazı kesimler sadece; kazanmanın, tüketmenin,

tüketildikçe değer görmenin peşinde.

 

Birileri hep alıcı, diğerleri satıcı gibi davranıyor.

Oysa; gerçek ekonomi de, gerçek ilişkiler de

ancak; karşılıklı emek verildiğinde sağlıklı olabilir.

 

Ama; bugün ne ekonomide, ne de insan ilişkilerinde

vermek, üretmek, çaba göstermek cazip bir seçenek değil.

Herkes; hızlı kazanmak, minimum eforla maksimum sonuç almak, istiyor.

 

Ama; tüm bunlar olurken, ekonomi yönetenler ne yapıyor?

Sürekli; “daha fazla üretim”, “daha fazla yatırım”, “istikrar için sabır” diyorlar.

Tamam da; ekonomiyi yönetenlerin aklında,
sadece büyüme rakamları, rezervler, bütçe açıkları var.

Peki, toplumun içinde yaşadığı güvensizlik hissi?

İnsanların; ekonomik geleceğini belirsiz görmesi, plan yapamaması,

“yarın ne olacak?” diye sürekli tetikte yaşaması, bir gösterge olarak nerede yazıyor?

 

Türkiye’de ekonomik huzursuzluk, sadece çarşıda pazarda değil; 

evde, sokakta, kafede, işyerinde, ilişkilerde kendini hissettiriyor.

İnsanlar artık; 

ne çalıştıkları yerin güvenli olduğundan emin,

ne yaşadıkları evin kirasının altı ay sonra ödenebilir olacağından.

 

Herkes, bir şekilde günü kurtarma çabasında ama;
uzun vadeli plan yapmaya cesareti yok.

Çünkü herkes biliyor ki;
ekonomiyi yönetenler "istikrar geliyor" dediğinde,

istikrar değil; bir sonraki kriz geliyor.

 

İşin en ironik tarafı ise şu:

İnsanlar artık;
sevmekle meşgul olacaklarına, kriz yönetmekle uğraşıyor.

Biriyle ilişkiye başlamak,

dolar kuruna yatırım yapmaktan daha riskli hale gelmiş durumda.

 

Önceden insanlar birlikte bir gelecek kurmayı hayal ederdi,

şimdi ise; "Bu insan bana gerçekten zaman ayırır mı?" sorusu,

daha önemli hale geldi.

Çünkü; artık, ilişkilerde asıl eksiklik, para değil; ilgi, samimiyet ve güven.

 

Ama; bize hep "Büyük resme bakın" diyorlar.

Büyük resme bakınca ne görüyoruz?

Birbirine güvenmeyen insanlar,

kısa vadeli kazançlar peşinde koşan bir ekonomi,

herkesin almak istediği ama kimsenin vermek istemediği ilişkiler.

Hayat, bir yatırım aracı gibi görülüyor.

İnsanlar birbirini inceliyor, piyasaya uygun olup olmadığını tartıyor.

 

O yüzden; artık "Uzun vadede düzelecek" masalını geçelim.

Biz uzun vadede değil, şimdi insanca yaşamak istiyoruz.

Gelecek için sürekli "sabır" dileyerek, bugünü harcamak istemiyoruz.

Ekonomide, ilişkilerde, toplumda, her şeyde en büyük kayıp; güven oldu.

Ve biz;
en az para kadar,

en az büyüme rakamları kadar,

en az ihracat kadar; güvene ihtiyacımız olduğunu biliyoruz.

 

Bu ülkede, insan gibi yaşamak istiyoruz.

Kadın olmak, erkek olmak,

"güçlü" olmak, "başarılı" olmak,

rolleri hesaplamak istemiyoruz.

Sadece; insan olmak ve bunun yeterli olduğunu hissetmek istiyoruz.

 

Ama; ekonomiyi yönetenler, toplumu bir grafik gibi görmekten vazgeçip;

insanların gerçekten neye ihtiyacı olduğunu anlamadıkça,

bu huzursuzluk sürecek.

 

Peki, çözüm nedir?

Herkes insan gibi yaşasa,

herkes rolünü hakkıyla oynasa,

kimse geleceğini belirsizlik içinde bırakmasa,

bu ülkede ne kriz kalır ne de güvensizlik.

 

Ama; anlaşılan, ekonomi politikalarının temelinde insan değil,

sadece; rakamlar olduğu sürece, bu bir hayal olarak kalacak.

Biz yine günü kurtarmaya,

her yeni zamda "olsun, alıştık" demeye devam edeceğiz.

Çünkü; enflasyon düştüğünde bile, kaybettiğimiz huzuru kimse geri getiremeyecek.

 

Ve Keynes’in "Uzun vadede hepimiz ölüyüz" cümlesine, kısa bir ek yapıyorum:

“Hepimiz öleceğiz evet ama bazıları hiç yaşamamış olacak!”

Bıraksınlar da insan gibi yaşamayı seçelim.

 

 

 

sezerkoyun@cratone.com

Bu yazı 2232 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum