bursa escort bursa escort
skype show whatsapp show
escort bayan
1xbet MobilBetturkey GüncelBetist Mobiltrbetsupertotobet bonusbetrollerbetpionerMariobet Güncel GirişBahis.com girişTarafbet Giriş
1xbet supertotobet

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

2024’ün Son Dersi: Cebinizdeki paranın 2025 rehberi

Merkez Bankası ve ekonomik oyunun kuralları

 

Market fiyatlarına bakıp,
"Bu maaşla bir ay daha nasıl geçiniriz?" diye düşünüyorsanız;
Merkez Bankası'nın kurduğu ekonomik oyunun kurallarını anlamanın

vakti geldi demektir.

Fiyatların nasıl uçtuğunu, döviz kurlarının neden çıldırdığını veya

kredi çekmenin neden bir tür lükse dönüştüğünü anlamak istiyorsanız;
bu oyunun kurallarını çözmek zorundasınız.

 

Ancak, asıl mesele;
bu oyunda herkesin aynı kurallara mı uyduğu,

yoksa; kimin hakemin kim olduğuna karar verip, oyunu istediği gibi yönettiğidir.

 

Merkez Bankası, ülkemizin ekonomik sisteminin baş hakemi gibi davranır.

Görevi; oyun sırasında kuralların çiğnenmesini önlemek,

yani; fiyat istikrarını sağlamaktır.

 

“Fiyat istikrarı” dediğimiz şey nedir?

Bu; paranızın cebinizde durduğu sürece, değer kaybetmemesi anlamına gelir.

Yani; sabah kahvaltıda aldığınız ekmekle,

akşam aldığınız ekmeğin aynı fiyatta olmasıdır.

 

Ancak; işler her zaman bu kadar basit değildir.

Örneğin, 2001 krizinde faizler %1000’e fırladığında;

ekonomi resmen donmuştu.

 

İnsanlar kredi çekemez hale geldi,

ama; en azından fiyatlar bir nebze dizginlendi.

Kısacası,

Merkez Bankası'nın oyunu yönetirken attığı her düdük, bir bedel getirir.

 

Faiz kararları, bu oyunun en büyük kartıdır.

Fiyatlar hızla artıyorsa, faiz yükselir.

Böylece; tüketiciler harcamalarını azaltır, kredi almak zorlaşır ve ekonomi yavaşlar.

Ama; bu oyunda penaltı düdüğü çalınmadan olmaz:

Ev almak hayal olur, küçük işletmeler kapanma riskiyle karşılaşır.

 

Tersine, ekonomi yavaşsa; faizler düşer, insanlar kredi alır, harcamalar artar.

Ancak bu sefer; enflasyon hızlanır, fiyatlar kontrol edilemez hale gelir.

Ekonomik oyun, sürekli değişen bir tahtadır. Yanlış bir hamle tüm dengeyi bozar.

 

Gelişmiş ülkelerde, Merkez Bankaları genellikle;
siyasi müdahalelerden uzak durmaya çalışır.

 

Örneğin;
Avrupa Merkez Bankası veya ABD Merkez Bankası (FED),

kararlarını ekonomik veriler doğrultusunda alır ve hükümet baskılarından uzak kalır.

 

Bazı ülkelerde ise;
Merkez Bankalarının bu bağımsızlık çizgisini koruyup koruyamadığı,

her zaman tartışma konusudur.

 

Bir düşünün:

Hakemin kararlarını;
teknik kurallar mı, yoksa tribünlerden gelen baskılar mı yönlendiriyor?

İşte burası; oyunun kural kitabının flu olduğu ve

ekonomik oyunun kaderinin, biraz da burada belirlendiği nokta; olabilir. 

 

2018 yılında Merkez Bankası'nın yaptığı gibi ani faiz artışlarının etkisi unutulmaz.

O dönemde; döviz kurları biraz sakinleşmişti, ancak;
birçok şirket, yüksek faiz maliyetlerinden dolayı; iflasın eşiğine gelmişti.

 

Faiz politikalarının etkisi sadece piyasalarda hissedilmez;

cebimizde de yankılanır.

 

Marketten bir litre süt alırken; fiyatının sabit kalması sizi mutlu edebilir, ama;
bunu sağlayan kararların ardındaki bedelleri, genelde görmeyiz.

Evet, süt fiyatını kontrol eden o görünmez el;

bazen oyunu bozabiliyor, çünkü her hamle yeni bir risk getirir.

 

Şimdi 2025’e bakalım.

 

Faiz oranları sıfıra indirildi, herkes kredi alıyor, harcıyor, tüketim artıyor.

Ancak bu kez; döviz kurları ve enflasyon adeta tavan yapıyor.

Banka kredisiyle ekmek mi alacaksınız?

 

Tersine, faiz oranları %30’lara çıkarılırsa ne olur?

Bu kez; kimse yatırım yapmaz, ekonomi durgunlaşır, ama döviz kurları sakin kalır.

Dengede tutmak bir sanattır, ama bu sanatı her zaman iyi icra edebilir miyiz?

İşte bu soru, oyunun en kritik bilmecesidir.

 

Tabii ki; Merkez Bankası her şeyin sorumlusu değil.

Hükümet politikaları, vergi oranları, uluslararası ekonomik koşullar ve

hatta; hava durumu bile bu oyunu etkiler.

 

Örneğin;
petrol fiyatları artarsa, bu otomatik olarak ithalat maliyetlerine ve

ardından market fiyatlarına yansır.

Kötü bir tarım sezonu, sofranızdaki sebzenin fiyatını uçurabilir.

 

Ama; tüm bu faktörler, Merkez Bankası'nın kararlarının gölgesinde şekillenir.

Çünkü; bu oyun sahasında kurallar, genellikle buradan yazılır.

 

Sonuç olarak;
Merkez Bankası'nın aldığı kararların bir domino etkisi vardır.

Bu etkiler; bazen güldürür, bazen düşündürür, ama mutlaka hissedilir.

Unutmayın;

cebinizdeki paranın kaderi, bir odadaki kararların gölgesinde şekilleniyor;

ama o gölge, bazen kurlardaki fırtına, bazen de sabah alınan “şok” kararlarla büyüyebilir.

Ve evet, bu kararlar; yalnızca oyunun kurallarını belirlemekle kalmıyor,

cebinizdeki taşları da yerinden oynatıyor.

 

2025’e doğru ilerlerken,

o gölgenin boyutunu anlamak ve oyunun kurallarını çözmek; hepimiz için bir zorunluluk.

Çünkü; bu ekonomi sahnesinde hepimiz birer piyonuz;

ama; oyunu yöneten bir “usta oyuncu” her zaman sahnede olacak.

 

 

 

sezerkoyun@cratone.com

Bu yazı 1373 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum