'Uluslararası marka tescilinde iki temel yöntem, farklı avantajlara sahiptir'

''Uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren bir işletme,

markasını tescil ettirerek;

yurt dışındaki marka tekel avcılarına ve

taklitçi fason üreticilere karşı, kendini rahatlıkla koruyabilir.

Günümüzde, e-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte;
yerel bir marka da, bir anda küresel pazara açılabilir.

Bu nedenle,

küresel ölçekte başarı hedefleyen her işletme;

faaliyet göstereceği ülkelerdeki marka tescil süreçlerini,
öncelikli bir planlama unsuru olarak değerlendirmeli.

Hatta; henüz uluslararası ticaret planları olmayan şirketler bile,

gelecekte doğabilecek fırsatları korumak adına;
küresel marka tescili stratejilerini şimdiden oluşturmalı.”

Destek Patent CEO’su Faruk Yamankaradeniz,

şirketlere şu tavsiyelerde bulundu:

"Öncelikle; hedef pazarları belirleyip,

kapsamlı bir marka araştırması yapılmalı.

Çünkü; her ülkenin kendine özgü mevzuatı ve başvuru süreçleri var.

Zamanında yapılmayan yurt dışı marka tescili,

şirketlerin; yıllarca emek verdikleri markalarını kaybetmelerine yol açabiliyor.

Uluslararası marka tescilinde iki temel yöntem olan

ülkesel marka tescili ve toplu tescil sistemleri;
farklı, avantajlara sahiptir.

Her iki yöntemin tercihinde;
marka sahibinin ihtiyaçları ve hedefleri belirleyici olmaktadır.

Doğru tercih için

mutlaka; profesyonel bir vekilden destek alınmalıdır.

Detaylı bir görüşme yapılması ve

olası alternatiflerin değerlendirilmesi şarttır.

Destek Patent olarak;
firmaların, proaktif davranmalarını ve

küresel marka koruma stratejilerini, erkenden oluşturmalarını öneriyoruz.”