'TÜFE sepeti hizmet grubunun ağırlığındaki artış, bir önceki tahminimizi mekanik olarak 0,8 puan yukarı çekti'
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan,
"Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken,
enflasyon görünümünde kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar;
para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi, esas aldık.
Ayrıca; ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de
artarak devam edeceğini tahminlerimize yansıttık.
Bu çerçevede;
2025 yıl sonunda,
enflasyonun; yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
2026 yıl sonu için yüzde 12 olan enflasyon tahminimizi ise; koruduk.
Enflasyonun; 2027 yılında yüzde 8'e geriledikten sonra
orta vadede, yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz.
Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları;
2025 yılı için yüzde 19 ve 29,
2026 yılı için ise; yüzde 6 ve 18'e karşılık gelmektedir.
2025 yılındaki tahmin güncellemesinde;
para politikasının görece etki alanı dışında kalan unsurlar,
belirleyici oldu.
Güncellemenin detaylarına baktığımızda;
öne çıkan unsurlardan biri,
TÜFE sepeti hizmet grubunun ağırlığındaki artış oldu.
Bu değişiklik;
bir önceki tahminimizi, mekanik olarak 0,8 puan yukarı çekti.
2,2 puan tahmin güncellemesinin 0,5'i,
gıda enflasyonu varsayımımızdaki
işlenmemiş gıda kaynaklı güncellemeden geliyor" dedi.
Karahan,
"Son rapor döneminden bu yana, enflasyon gelişmeleri;
öngörülerimiz ile uyumlu gerçekleşti.
Enflasyonun ana eğilimindeki düşüş, son çeyrekte de devam etti.
Dönemsel gelişmelere göre;
ana eğilim göstergeleri, birbirinden farklılaşabiliyor.
Bu durum, ana eğilimi;
farklı göstergeler üzerinden takip etmenin önemini, ortaya koyuyor.
Takip ettiğimiz tüm göstergeler;
ana eğilimde, kademeli bir yavaşlamaya işaret etti.
Bu dönemde, dağılım bazlı göstergeler;
B ve C gibi dışlamaya dayalı göstergelere kıyasla,
daha düşük değerler aldılar.
Ana eğilim, Ocak ayında ise;
öngörülerimizle uyumlu olarak yükseldi.
Bu gelişmede;
zamana bağlı fiyat belirleme ve
geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi,
yüksek hizmet kalemleri öne çıktı.
Ocak ayında, tüketici enflasyonu üzerinde;
ücret, enerji fiyatları,
yönetilen/yönlendirilen fiyat ve
vergi ayarlamalarının yansımaları görüldü.
Ocak ayında, yıllıklandırılmış ana eğilim ise;
Aralık ayındaki yaklaşık yüzde 30 seviyesinden, yüzde 34'e yükseldi ve
yıllık enflasyonun altında kalmaya, devam etti.
Enflasyonun ana eğiliminin;
birinci çeyrekteki artışı sonrasında,
ikinci çeyrekte tekrar yavaşlayacağını öngörüyoruz.
Aralık ayında,
enflasyonun ana eğiliminde;
gerilemenin ve beklentiler ile fiyatlama davranışlarındaki iyileşmenin
devam ettiğini gördük.
Ayrıca; yurt içi talebin,
enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde olduğunu, değerlendirdik.
Bu tespitler doğrultusunda;
gerekli sıkılığı koruyacak şekilde,
politika faizini kademeli olarak; yüzde 50'den yüzde 45'e indirdik.
Buna ilaveten;
gecelik vadede,
borçlanma ve borç verme oranları arasındaki marjı, daralttık.
Ayrıca;
ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve
muhtemel oynaklıklara karşı, mali aktarımın etkinliğini;
makroihtiyati tedbirler ve likidite yönetimi ile destekliyoruz.
Sıkı mali duruşumuzu desteklemek üzere kullandığımız araçları,
üç ana grupta özetleyebiliriz.
Mevduata yönelik düzenlemeler ile
TL mevduatın payını artırmayı ve
KKM'yi, kademeli olarak azaltmayı hedefliyoruz.
Kredi büyümesine yönelik düzenlemeler ile
kredi talebindeki dalgalanmaların önüne geçiyoruz.
Üçüncü olarak da likiditeye ilişkin adımlarımız ile
sistemdeki fazla Türk Lirası likiditeyi, yönetiyoruz.
Piyasada oluşan likidite fazlasını;
zorunlu karşılıklar ve mevcut diğer araçlarımızı kullanarak,
sterilize ediyoruz.
Türk Lirası depo alım ihalelerini ve
döviz ile altın karşılığı satım yönlü swap ihalelerini de kullanıyoruz" dedi.
Karahan,
"Sıkı para politikamız sonucunda;
iç talepteki dengeli seyir, sürecek.
Çıktı açığı;
önümüzdeki dönemde negatif seyretmeye devam edecek.
Cari işlemler dengesindeki olumlu seyir, devam ediyor.
Önümüzdeki dönemde ise;
cari açıkta bir artış bekliyoruz.
Ancak, söz konusu artış,
sıkı mali duruşumuzun etkisiyle; sınırlı olacak.
Milli gelire oranla, cari açığın;
2025 yılında, tarihi ortalamasının altında seyretmeye
devam edeceğini öngörüyoruz"
Karahan;
"Dezenflasyon sürecimiz devam ediyor.
Makroekonomik göstergeler de bu süreçle uyumlu şekilde ilerliyor.
İç talebin; enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini,
enflasyonun ana eğiliminin;
düşüş trendinde olduğunu değerlendiriyoruz.
Para politikasındaki sıkı duruşumuzu,
dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde, sürdüreceğiz.
Küresel büyümede, kademeli toparlanma öngörüsü korundu.
Küresel ticaret politikalarına dair belirsizlik, son dönemde yükseldi.
Enerji fiyatları, son dönemde dalgalı bir seyir izledi.
Merkez bankaları;
enflasyon eğilimini dikkate alarak, mali sıkılığı azaltıyor.
Piyasa fiyatlamaları;
hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerde
2025'te faizlerin daha yavaş indirileceğine işaret ediyor.
Üretim göstergeleri;
iktisadi faaliyette, toparlanmaya işaret ediyor.
Korumacı eğilimlerin artması ve jeopolitik riskler;
büyüme üzerinde - aşağı yönlü,
enflasyon üzerinde - yukarı yönlü riskleri artırıyor.
Talep şartları; enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde"
diye konuştu.
Tarih: 07-02-2025

.