gaziantep escort

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Acıların endüstrisiyiz!

Her endüstri, her sektör

kendisine göre büyük zorluklar barındırıyor ve

acılar çekiyor.

 

Bir masa etrafına dört farklı sektörden dört yönetici oturtsanız;
hepsi krizlerden, pandemiden en çok kendilerinin etkilendiğini anlatır.

Ben buradan tüm endüstri ve sektörlere sesleniyorum durun!

Biz birinciliği kimseye kaptırmayız.

 

Kimiz biz? 

 

Acıların endüstrisi turizmde acıya bağışıklık kazanmış, turizmcileriz.

 

Uzun süre terör nedeni ile süründükten sonra,

arka arkaya gelen seçimler ve belirsizlikler yüzünden sabırla güzel günleri bekledik. 

Sabrın sonu selamet demiş Atalarımız ya,

en sonunda bizim de acılarımız son buldu ve o hayal ettiğimiz güzel günler geldi.

 

Oh oh, turistler geliyordu,

insanlar tatile gidiyordu,

şirkeler toplantılar yapıyorlardı,

fuarlar yapılıyordu,

piknikler yapılıyordu.

 

Hayat ne güzeldi.

 

Bir dakika, her şey bu kadar nasıl güzel olabilirdi, çok gülmenin sonu ağlamak mıydı?

Derken… O geldi. Korona!

 

Acılarla yoğrulmuş olmamıza rağmen; biz bile, böylesini görmemiştik.

Elbet her acı gibi bu da geçecek dedik ve sabırla bekledik. 

Desteksiz, çözümsüz, yalnız bir şekilde, ümitle bekledik. 

 

Bizi en çok vuran krizdi pandemi dönemi.

Azaldı, bitti, geçti, iş yapmaya başladık derken;

biz acıların endüstrisini en çok etkileyen canavar canlandı.

Döviz yükseliyor, bütçeler kısılıyor ve bunu ucu yine bize dokunuyordu.

 

Bize huzur yok ama; nasıl olsa bu kurlara da alışırız,

hem takıla takıla da olsa, çark dönmeye başladı şükürler olsun dedik.

 

Bu sefer de Putin çarkımıza çomak soktu.

Ukraynalı bir çok tanıdığımız, dostumuz çok büyük acılar çekerken,

bir insanlık dramı yaşanırken,

liderlerinin yaptıkları nedeni ile Rus arkadaşlarımızın da hayatları olumsuz etkilenirken,

burada işten güçten bahsetmek vicdansızlık ve sağduyusuzluk olarak geliyor, ama;

biz de artık tükendik.

 

İç turizm enflasyon nedeni ile sekteye uğradı,

etkinlik sektörü yavaş yavaş hareketlense de ekonomik belirsizlik yüzünden bütçelerini kısıtladı.

Yurtdışından gelen turistlere hizmet veren acente ve oteller ise; belirsizlik içerisinde beklemekteler.

 

Krizlere bağışıklık kazanmış olsak da,

her kriz endüstrimize büyük darbeler vuruyor.

Bu darbelerin sonucunda en büyük kaybımız ise; nitelikli iş gücümüz oluyor.

Özellikle pandemiden sonra farklı sektörlere geçen nitelikli iş gücünün yeri doldurulamıyor. 

Bu işe gönül vermiş bir çok meslektaşımız acentesini kapatıyor ya da satıyor.

Birçok otel el değiştiriyor.

 

Herkes birbirine borçlanıyor.

 

Ne yapmalı?

 

Yapılabilecek çok şey var.

Her zaman dediğim gibi;

tüm bileşenlerin bir araya gelip,

daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir turizm için projeler üretmesi,

kaynak oluşturması ve uygulaması gerekiyor.

 

Krizleri engelleyemeyiz belki ama,

krizlerden bu kadar büyük oranda etkilenmemeyi ve sonrasında

çok daha hızlı toparlanmayı sağlayabiliriz.

 

Bunu ancak hep birlikte yapabiliriz.

Akademi, birlikler, dernekler, acenteler, oteller, rehberler,

yiyecek ve içecek işletmeleri ve en önemlisi bakanlık.

 

Sürdürülebilir, krizlerden daha az etkilenen ve

hızlı toparlanabilen bir endüstriye geçiş yapmalıyız.

Bizler bireysel olarak kaybediyoruz;

ama, büyük resimde ülkemiz kaybediyor ve

bu nedenle turizmin büyük bir dönüşüme ve iyileşmeye acilen girmesi gerekiyor.

 

Ben ümitliyim, başarabileceğimize eminim.

 

Velhasıl güzel günlerin hayaliyle hayat devam ediyor ve

biz inatla turizm endüstrisi için çalışıyor ve üretiyoruz.

 

melekcubuk@anima-travel.com

Bu yazı 5711 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum