-
Çetin ÜNSALAN
Tarih: 03-11-2024 20:01:00
Güncelleme: 03-11-2024 20:01:00
Merkez Bankası yılın son enflasyon raporunu 8 Kasım Cuma günü açıklayacak. Yani haftanın başında enflasyonu, sonunda da raporunu öğreneceğiz. Bunu neden söylüyorum zira ikisinin arasında bağlantı var.
Sadece gerçekleşmeler adına değil, gerçekleşmemeler adına da önemli bir okuma olduğu düşüncesindeyim. Eğer sizin haftanın başında açıkladığınız enflasyon verisine kimse ikna olmamışsa, haftanın son günü de ekranların karşısına geçip olasılıkları anlatmanıza gerek yok.
Şüphesiz finans kesimi başta olmak üzere, gerçekçi bulunmayan rakamlara ikna olmak işine gelenler, bu rapor üzerinden de beklentiye girecektir. Ama enflasyonun düşmesi için ikna edilmesi gereken vatandaşından reel sektörüne kadar kimsenin bu fotoğrafta poz vereceğini sanmıyorum.
Ortada hokus pokusla yok edilmiş 90 puanlık üretici enflasyonu varken, eğer bir ülkede insanlar bu durum yaşanmamış gibi davranıyorsa, 120’lerdeki ÜFE yüzde 30’lara düşerken, eş zamanlı olarak TÜFE de geriletiliyorsa, şayet bunu konuşmuyorsanız ya meseleyi bilmiyorsunuz; ya kötü niyetlisiniz ya da oyunun bir parçasısınız demektir.
Vatandaş bu ayrıntının farkında olmayabilir. Ama enflasyon raporunu merakla bekleyenin, bu sualin peşine düşmemiş olması ciddi anlamda endişe verici kaygıları da beraberinde getirir. Bu nedenle enflasyon raporunun da açıklanan enflasyon verisinin de önemi kalmadı.
Maliyet yapanlar için kalmadı, çünkü ortaya tıkan maliyetin yok edilmesi, hatta maliyet yansıtmamanın fırsatçılar tehdidiyle engellenmesi orada hesapların içinden bu veriyi tamamen kopardı.
Vatandaş nezdinde ise eskiden enflasyonun gerçek açıklanması önemliydi. Çünkü gelir artışları yıllık olarak bu nokta baz alınarak gerçekleştiriliyordu. Ama son iki yıldır hayallerimdeki enflasyon üzerinden kurgulanan bir hedef enflasyon ile maaş zammı veriliyor.
Sadece geçen sene insanlara yüzde 75’lerde açıklanan enflasyona karşı yüzde 49 zam verilerek sene başından yüzde 26 peşin vergi kesildi. Bu sene de benzer bir hamlenin yapılması için zemin yaratılıyor.
Hiç kimse düşünmüyor ki, cebinde parası olmayan, kartı bloke hale dönüşmüş bir tüketici, nasıl alışveriş yapacak? Cevabı belli ya talebini bu gün olduğu gibi gırtlak seviyesine kadar düşürecek ya da kayıt dışı ekonomiden satın alma yapacak.
Şimdi bu gerçekleri konuşmuyorsanız, sadece rakamlardan, gerekçesini kaybetmiş hedeflerden, hayallerden ve temennilerden kurgulanmış bir yönetim anlayışı içinde enflasyon raporunu açıklasanız ne olur, açıklamasanız ne olur?
Israrla tekrar hatırlatıyorum. Türkiye’nin verileriyle yüzleşmesi gerçekleşmeden ne ekonomisinin gerçek anlamda sorunlarını aşması, ne de açıklanan rakamların inandırıcı bulunması mümkün değildir. Önümüzdeki Cuma açıklanacak enflasyon raporu bu haliyle ‘dostlar alışverişte görsün’den başka bir anlam taşımıyor.
- Komisyon ve inisiyatif
- Enflasyonda yersen diyorlar
- Verimsizlik fedakârlık ile tanımlanamaz
- Düşen ana eğilim karın doyurur mu?
- Dövize müdahale dedikodu olmaktan çıktı
- Niyeti belli değerleme
- Reel sektör, enflasyon ve beklenti
- Sizin derdiniz ne?
- Şüpheli alacak: GSS
- Aralık için faiz mesajı ve gerçekler
- Bu ezilmemiş halimiz mi?
- Kentsel dönüşüm mü, arsa yaratma mı?