gaziantep escort

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Teknolojideki işten çıkarmalar fırsat olur mu?

Yeni ekonominin yükselen yıldızı teknoloji şirketleri, son dönemde işten çıkarmalarla gündeme geliyor. Özellikle ABD’deki dev firmaların yapay zekâ ve gelişen teknolojiyle birlikte personel azalttıkları biliniyor.

 

Elbette dünyanın neresinde olursa olsun, bir kişinin işini kaybetmesi sevinilecek bir konu değil. Lakin Türkiye bu meseleyi ne kadar iyi okuyor, o husus da tartışılır. Bizdeki işsizlik oranlarını örtmek için ABD’yi örnek gösterip ‘bakın her yerde aynı sorun var’ oynanıyor.

 

Oysa bugünün dünyasında yetenek savaşlarının yapıldığını hatırınızdan çıkarmazsanız ve böyle çocukça bahanelerle kendi sorununuzu gizleme mücadelesi vermezseniz, asıl buradaki fırsatı görmek mümkün olur.

 

Bu konudaki nitelikli insanların işlerinden ayrılmalarını, gerek bilgi birikimleri, gerek teknoloji kültürüne hakimiyetleri, gerekse de çözüm odaklı yapıları nedeniyle fırsata çevirebiliriz.

 

Akıl dışı yaklaşımlarla ‘cambaza bak’ oynayacağımıza düşsek ya peşlerine… Yetenek savaşlarının yaşandığı bu dünyada insan ve bilgi açığımızı bu yollarla kapatacak projeler üretsek güzel olmaz mı?

 

Şimdi diyeceksiniz ki, buradaki personele kur nedeniyle paramız yetmezken, bu insan kaynağını nasıl bünyemize katacağız? Oysa durum öyle değil. Öncelikle bu konuyla ilgili bir devlet politikası ve teşvik mekanizması oluşturulabilir.

 

Nereden hatırlıyoruz bunu? İkinci Dünya Savaşı’na giden süreçte Almanya’dan çıkış yapmak zorunda kalan insanların genç Cumhuriyet’e davet edilip, o süreçte fark yaratmasından. Eğitimden bilimsel çalışmalara o kadar büyük bir kırılma ve değerlendirilen fırsat oldu ki…

 

Peki niye şimdi birer davet mektubu yazarak, kendilerini Türkiye’de görmek istediğimizi söyleyip hamle yapmıyoruz? Mesele sadece devlet politikası olarak sınırlı da kalmayabilir. Bugünün dünyasında işler 1930’lardan daha kolay.

 

Uzaktan çalışma sistemlerini kullanarak, danışmanlık ya da yarı zamanlı çalışma sistemleriyle bu tecrübeyi ekonomimize, firmalarımıza, sektörlerimize kazandırabiliriz. Hepsinden önemlisi böyle bir yaklaşım hem bize bilgi çağında avantaj sunacak, hem de Türkiye’ye olan bakış açısını değiştirecektir.

 

Şayet gerekli oranda teknoloji insanını fiziki ya da online yurdumuza çekebilirsek, bu kredi kuruluşlarının yaklaşımlarından bizden tedarikte bulunan firmaların bakış açısına kadar her şeyi farklılaştırabilir.

 

Daha önemlisi katkılarıyla Türk reel sektörünün dönüşümünü temin edebilirler. Bu açıdan baktığımızda Türkiye’nin artık başkasının sıkıntısından kendi sıkıntıları örten yapıdan vazgeçip, bir an önce akılcı yaklaşımlara yönelmesi gerekiyor. Çünkü kaçan treni yakalama fırsatı doğdu.

 

cetinunsalan@yahoo.com

Bu yazı 5304 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum