gaziantep escort

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Seçimi 'İnce'ye’ rağmen' kazanmak!

Seçimi 'İnce'ye’ rağmen' kazanmak!

Kılıçdaroğlu-İnce görüşmesi geleceğimiz açısından çok önemliydi.

Olumlu bir sonuç çıkması,

muhalif halk kitleleri için haklı beklentilerinin sonuca ulaşması olacaktı.

Ama; maalesef olmadı.

Bir saatlik görüşmenin sonucunda,

halkı son derece hayal kırıklığına uğratan mini bir basın açıklaması yapıldı, hepsi bu!  

 

Bazen, karşındakine kameralar önünde tavır koymak çok ego okşayıcı gelebilir.

Ama; bu, sonradan oluşacak pişmanlıkları engellemez! 

 

İnce’nin, gençler arasında bir karşılığı olduğunun herkes farkında.

Konu, yalnız yaptığı altı saniyelik dansın sosyal medya yansıması değil.

Gençler, İnce’nin tavırlarından kendilerini temsil edecek bir umut çıkarıyorlar.

Belki, büyük partilerin kavgalarından bezmişlik de bunun bir parçası…

Ama onlar da dünkü kilitlenmeden sonra desteklerini geri çekerlerse, kimse şaşırmaz!

 

İnce; kendisini ne kadar haklı görürse görsün,

belki Akşener’in yaşadıklarını da aşan ve hiç de beklemediği ortamlarla karşı kaşıya kalabilir. 

 

21 yıllık kâbusu bitirme şansını yakalamışken;
hiç kimse fırsatın kişisel ihtiraslar yüzünden tepilmesini istemiyordu. 

İşin özeti bu.

 

Dolayısıyla; dünkü buluşmadan oluşan hüzün,

derin bir iç yara ve doğruyu söylemek gerekirse;
önemli halk kesimlerinde ciddi bir kızgınlığa neden oldu ve

İnce, ikinci kere; bunu insanlara yaşatmış oldu.

 

Siyasi derinliği olan herkes,

Kılıçdaroğlu-İnce diyaloğunun hayati olduğunun farkındaydı.

 

Bu diyaloğun hayırlı bir sonuca ulaşması için

öncelikle, iki yılı aşkın bir süre önce yaşanan olumsuzluğun gündemden kaldırılması şarttı.

 

Evet doğrudur;

İnce ayrılırken, CHP ile ilişkilerini daha sağlıklı sürdürebileceği sakin bir üslup seçebilirdi.

 

O kısacık basın önü konuşmalarından aldığımız hava,

içeride 2-3 yıl öncesinden kaynaklanan aynı gergin havanın

egemenliğini sürdürdüğünü gösteriyordu.

 

İnce, belki kendi şaşkınlığı içinde; bunu teyit edercesine,

ayrılma anında “hoş geldiniz-güle güle” diyerek;

bahtsız bir şekilde tarihe kalan bu iki kelimeyi, yan yana getirdi. 

 

Kendinizi Erdoğan’ın yerine koyun.

Onlara umut veren tek senaryo buydu…

Eminim, dünkü “anlaşamama”dan Erdoğan sonsuz bir haz almıştır ve

umutları bambaşka boyutlara geçmiştir.

Kimse aksini iddia edemez. 

 

Bakın; İnce’nin soğuk, kararlı ve “gizli intikamcı” tavırları;

halkımızda ve seçmenlerimizde neden tepki, sıkıntı ve neredeyse isyan yaratmıştır,

biraz hatırlayalım… 

 

SHP, CHP ve DSP arasında,

1994 yerel seçimlerinde yaşanan oy bölünmesi;
resmen kırmızı halılarla,

Tayyip Erdoğan ve Melih Gökçek’e Türkiye egemenliğinin yollarını açmıştı.

 

Hatırlamayan var mı? 

Burada bir sürpriz yoktu ve

“Taban Operasyonu” ile bu felaket gidişatı liderlere ikaz edip,

birleşmeleri veya ortak aday çıkarmaları için çağrılar yapmıştık.

 

Detayları geçiyorum;

maalesef başaramadık ve Titanik buz dağına göz göre göre çarptı.

 

Siyasiler bu felaketi hatırlamaz görünmeyi seviyorlar ama;
halkımız tersine, hala bu ağır travmanın bilinci ve sıkıntısıyla yaşamaya devam ediyor.

 

Mühim olan, 29 yıl önceki bu kazanın tekrar yaşanmaması: ders çıkarmak!

Ama dün gördük ki;
bu tarihi ağır dersler pek işe yaramamış ve

İnce ekibi, bu konuda ikmale kalmak istercesine davranıyor. 

 

Dolayısıyla; bugüne dönersek,
Kılıçdaroğlu-İnci arasında oluşamayan diyalog köprülerinin vebali

şimdilik İnce’nin üzerine kalmış görünüyor.

 

Şayet, yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmişken;
bu akşamdan sonra, bu seçim şöyle ya da böyle kaybedilirse;
buna neden olanlar bu ülkede bir daha sokağa çıkamayabilirler, benden söylemesi.

 

Bilmiyorum,

bu Cumhuriyet’in geleceği, bireylerin siyasi emellerinin çok üstünde olmalıydı.

 

Siyasetin gerçeğinde ve özünde pazarlık zaten vardır;

içeride neler konuşuldu, bilmiyorum.

 

Mühim olan soru; bu konuşmaların,

her aşamada yakın tarihimizden ders alarak,

devleti ve Atatürk ilkelerini unutmadan yapılıp yapılmadığıdır.

 

Ben, buna dikkat edildiği izlenimini maalesef; almadım.

 

 


Bedri Baykam

Tarih: 31-03-2023

FACEBOOK YORUM
Yorum