gaziantep escort
1xbet supertotobet
istanbul escort istanbul escort bayan
konya escort

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

KTSM, her küçük adımın büyük bir değişimin habercisi olduğuna inanan Kale Grubu’nun benimsediği ‘İyi Bak Dünyana’ felsefesini yansıtan bir sergiyi sanat severlerle buluşturuyor

KTSM, her küçük adımın büyük bir değişimin habercisi olduğuna inanan Kale Grubu’nun benimsediği ‘İyi Bak Dünyana’ felsefesini yansıtan bir sergiyi sanat severlerle buluşturuyor

Türkiye’nin dört bir yanından

yeni mezun sanatçıların eserlerini sanatseverlerle buluşturan BASE’i;

ilk yılından beri destekleyen Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM),

bu yıl da genç sanatçılara desteğini sürdürüyor.

 

Kale Grubu’nun etki ve fayda odaklı yaklaşımından doğan İyi Bak Dünyana hareketi;

doğal kaynakları bilinçli kullanmak, israfı azaltmak,

topluma ve çevreye duyarlı alışkanlıklar geliştirmek yoluyla;
sürdürülebilir dünya için güçlü bir zemin yaratıyor.

 

Bu hareketin önemli bir ayağı olan KTSM;
BASE’in 8. Edisyonda, 14 genç sanatçının;
iklim değişikliği, doğal kaynaklar ve afetler gibi

acil çevre sorunlarına sanat yoluyla dikkat çektikleri bir sergiyle,

güçlü bir bilinç oluşmasına katkı sağlamayı amaçlıyor.

 

‘İyi Bak Dünyana’ sergisinde;

dünyanın sınırlılıklarına hassasiyet gösteren ve

sürdürülebilir bir geleceğe bakmanın yolları üzerine düşünen

genç sanatçıların 15 eseri yer alıyor

 

Eserlerinde, yaşam alanlarımızı ve kaynaklarımızı hoyratça tüketirken;
aslında, doğanın koruyucusu olmaktan ne kadar uzaklaştığımızı

gözler önüne seren sanatçılar;
bireyin yapacağı küçük değişimlerle,

toplumsal ve geniş bir etki yaratabileceğini vurguluyor;

insanı, doğanın bir parçası olduğunu fark etmeye davet ediyor.

 

‘İyi Bak Dünyana’ çağrısı,

sadece; mevcut sorunlara dikkat çekmekle kalmıyor, aynı zamanda;
daha iyi bir gelecek inşa etme umudunu da taşıyor.

 

Genç sanatçılar, eserleriyle;
gelecek nesillere ilham vererek,

onların da bu mücadeleye katılmalarını teşvik ediyor.

 

Sanatçılar ve Eserleri:

 

ZEHRA FATMA ERKAYA

Akşam Yemeği / 2022

 

Plastik ambalajdan makarnaya dönüşen çalışma;
tüketim oranları devam ederse,

gelecekte yenilen bir yemeğin; 

ne kadar sağlıklı bir besin kaynağı olacağı konusunda, düşündürüyor.

 

İçeriğinde kimyasal barındıran plastik ambalajın, yiyeceğe dönüşmesiyle;
farkında olmadan tüketilen mikroplastiklere, bir gönderme niteliği taşıyor.

 

UMUT KAMBAK

Eski Dünyadan Yeni Parçalar - Sevdiğim Köşeleri Kaybettim Edition / 2024

 

Eser; yıkılmış evlerin hafızada bıraktığı imgeleri,

sürdürülebilirlik temasıyla yeniden yorumluyor.

 

Seramik ve telin birleşimi;

hem kırılganlığı, hem de dayanıklılığı simgeliyor.

 

Seramik çamurunun toprağa olan bağlılığı,

yaşamın döngüsüne ve doğanın kendini yenileme gücüne atıfta bulunurken;
telin oluşturduğu gölgeler, hafızada kalan anıların izlerini ortaya çıkarıyor.

 

TUĞBA DERLİ

Susuz / 2020

 

Tükettiğimiz en büyük kaynak, su kaynağımızdır.

Bu nedenle; sanatçı, bu çalışmada kuraklığa vurgu yaparak,

QR kod ile bunu, teknolojik bir dilde izleyiciye anlatıyor.

 

SELEN TOKGÖZ

Diyalog / 2020

 

Dondurulmuş bir anda sürecin gösterildiği ‘Geçitsiz Geçit’ serisindeki seramik figürlerin

içe dönük ve karamsar ifadeleri,

bireyin; yaşamı anlamlandırma çabası sonucu ortaya çıkan melankolinin bir yansımasıdır.

 

Serinin 3. işi olan ‘Diyalog’ da;

figürün ellerinde yeşeren bitkiler,

her şeye rağmen; umudun varlığına işaret ediyor.

 

SEDA BOY

Yalnız / 2023

 

Eserde; ikiye bölünen ve birbirinden uzakta konumlanan tabaklardan,

etrafa saçılan düşünceler;
bireyin, yaşamla olan bağlantılarının dağılmasını sembolize ediyor.

 

SAMET CAN ALIŞ

Xenia Coral, 2024

 

İnsan - doğa ilişkisini ve çevre bilincini

renkli ve çarpıcı bir dille gözler önüne seren eser;
gri ve nötr insan ifadeleriyle,

çevresindeki canlı, neon renklerdeki organik formlarla,

doğanın çeşitliliğini, enerjisini yansıtıyor.

 

PINAR POLAT

Yuva / 2020

 

Varlığın, öze dönmenin, özgürlüğün ve

yuva kavramlarının anlamlandırılmak istendiği eserde;
insanı temsil eden, yaşamın devamlılığını sağlayan;
masumiyetin, umudun, neşenin, savunmasızlığın yanında;
şiddeti, korkuyu, tekinsizliği simgeleyen çocuk imgesi ile

yaşadığımız doğayı, doğal olanı korumak ve yaşatmak gerektiği yansıtılıyor.

 

MELİKE NÜKTE

Apartman / 2020

 

Günümüzde yalnızlaşan birey;
‘Apartman’ isimli çalışmada, karşımıza çıkıyor.

 

Yerleştirmenin yan yana ve üstüste düzenlenmesi;

izleyene, apartman yapısını görünür kılmayı amaçlıyor.

 

Çalışmada;
bireyin dışarıya kapalı olma hali,

pencerelerin olmaması ve

perdelerin kapalı olmasıyla yaratılan izolasyon etkisiyle, ifade ediliyor.

 

KÜBRA BOY

Dekompozisyon / 2024

 

Dekompozisyon, insanın doğayla tekrar bütünleşme sürecini;
görsel bir şekilde anlatırken, aynı zamanda;
organik maddenin ayrışma sürecini de sembolize eder.

 

Bu süreç, organik maddenin; doğada parçalanarak toprağa dönüşümünü ifade eder.

Çini sanatı sayesinde; bu topraklara olan bağlılığımızı ve köklerimizi derinleştirir.

 

HİLAL ÇINAR

Geceye Yolculuk / 2024

 

Eser; doğanın döngüselliğine bir övgü,

varoluşun; karanlıkla buluştuğu yerdeki ışığın arayışıdır.

Karanlıkla ışık arasındaki dengeyi kurarken;

bireye, dünyaya daha derin bir sevgiyle bağlanma çağrısı yapıyor.

 

GÜL FİDAN AÇIKGÖZ

Ev Meselesi / 2024

 

Bu seri, insan ve doğa arasındaki kırılgan ilişkiye dair;
bir hatırlatma olarak yapılmıştır.

 

Küçük bir figürün sığındığı basit bir yuva ve üstünde yükselen bir ağaç...

Dünya ile olan bağımızı,

ona duyduğumuz ihtiyaç kadar, koruma sorumluluğumuzu da simgeliyor.

 

EDA NUR BARDAKÇI

Sessizlik ve Umut / 2023

 

Deprem, doğanın en yıkıcı güçlerinden biridir.

Bir anlık sarsıntı; hayatları altüst eder, kentleri yıkar ve insanları çaresizlik içinde bırakır.

 

Bu çalışma;
depremin ardından, umudu ve çaresizliği yansıtarak;

unutmamak ve duyarlılığı artırmak için bir çağrıdır.

 

CEYSU UCAN & ÜMİT ÖZMEN

İyi ki Dünyada Hayat Var / 2024

 

“İyi ki Dünyada Hayat Var”,

zerreden bütüne uzanan hayatın özündeki eğitici yolculuğu ve

şükürle, yeniden kurulan bağları ifade ediyor.

 

Her ne olursa olsun;
yaşamın kutlanabilir ve değerlerle çevrili olduğunu hatırlatıyor.

 

AYŞE KURT

Kesişim / 2024

 

Sanatçı bu eserde,

tabiatın akışında olan yaşam döngüsündeki insanın,

doğaya karşı ben merkezci yaklaşımı doğrultusunda;

sistemi manipüle etmesinden yola çıkılarak, kendini yok edişini ele alıyor.

 

Etkinlik, 27 Kasım - 1 Aralık tarihleri arasında;

The Ritz-Carlton Residences, Istanbul B Blok’ta gerçekleşecek. 

Tarih: 27-11-2024

FACEBOOK YORUM
Yorum