'At destekli tedavi olarak tanımlanan Hippoterapi’de; atın hareketi, insanın doğal yürüme biçimini taklit eder ve bu sayede; tedaviye katılan bireylerin bel ve gövde kaslarını güçlendirirken, aynı zamanda sosyal becerilerini de geliştirmelerini sağlar'
Atların doğal yürüyüşlerinden faydalanarak gerçekleştirilen bir tedavi yöntemi olan Hippoterapi;
son yıllarda, alternatif tıp alanında dikkat çeken bir tedavi biçimi haline geldi.
Veteriner Hekim Uğur Selin Çelikten,
Hippoterapi’nin nasıl işlediğini,
hangi hastalıklar için etkili olduğunu ve
bireylerin iyileşme süreçlerine nasıl katkı sağladığını, açıkladı.
Hippoterapi’nin aslında;
eski bir tedavi yöntemi olduğunu ve
Hippoterapi’nin, Hipokrat'ın eserlerinde bile yer aldığını hatırlatan
Uğur Selin Çelikten;
“Hippoterapi, eski Yunanca'da;
“hippo”; “at”, “su aygırı” ve “tedavi”, “terapi” anlamına gelen kelimelerden oluşur.
At destekli tedavi olarak tanımlanan Hippoterapi’den,
ilk olarak; MÖ 5. YY’da Hipokrat’ın eserlerinde bahsedilmiştir.
1960'larda; Almanya, Avusturya ve İsveç'te
geleneksel fizik tedaviye entegre edilen Hippoterapi,
modern dünyada yeniden popülerlik kazandı.
Atların yürüyüş hareketlerinden faydalanarak yapılan bu tedavi,
özellikle; özel gereksinimli çocuklar ve
nörolojik rahatsızlıkları olan bireyler için önemli faydalar sağlıyor” dedi.
“İnsan ve hayvan sağlığında modern tıbbın faydaları, elbette tartışılamaz”
şeklinde konuşan Çelikten, sözlerine şöyle devam etti:
“İlaçların yan etkileri veya
antibiyotiklere dirençli bakteri suşlarından dolayı veya
tamamlayıcı tedavi olarak; alternatif tıp tedavileri,
yüzyıllardır tercih edilmektedir.
Veteriner hekimliğinde ve insan sağlığında
sıklıkla uygulanan alternatif tıp yöntemleri;
homeopati, fitoterapi, akupunktur gibi yöntemlerin yanında,
öyle bir yöntem var ki, bu yöntem;
bir hayvanın, insan sağlığının iyileştirilmesine aracı olmasını sağlıyor.
İşte o tedavi; HİPPOTERAPİ!
Atların ritmik hareketleri,
binicinin pelvisini ve vücudunu doğal şekilde etkileyerek;
denge, kas tonusu ve koordinasyonu geliştiriyor.
Atın hareketi;
insanın doğal yürüme biçimini taklit eder ve bu sayede;
tedaviye katılan bireylerin, bel ve gövde kaslarını güçlendirirken;
aynı zamanda, sosyal becerilerini de geliştirmelerini sağlar"
açıklamasında bulunan Çelikten, şu önemli bilgileri verdi:
“Hippoterapi ile
serebral palsi, travmatik beyin hasarı, Down sendromu, otizm, kas distrofisi,
multipl skleroz gibi nörolojik ve ortopedik hastalıkların tedavisinde,
başarılı sonuçlar elde edilebiliyor.
Hippoterapi, sadece fiziksel gelişimi desteklemekle kalmaz;
aynı zamanda, hastaların bilişsel ve psikolojik durumlarına da
olumlu etkilerde bulunur.”
Veteriner Hekim Uğur Selin Çelikten’e göre;
Hippoterapi’nin en önemli avantajlarından biri,
tedavi sürecinin eğlenceli olmasıdır.
Hem çocuklar, hem de yetişkinler için uygun olan bu terapi yöntemi;
hastaların, tedaviye katılımını artırıyor.
"Fiziksel ve bilişsel terapilerde hızla ilerleyen bir tedavi süreci sağlamak,
insanların tedaviye olan ilgisini ve katılımını artırıyor" diyen Çelikten,
tedavinin sosyal ve motor becerilerdeki iyileşmeleri, hızlandırdığını belirtti.
''Hippoterapi, yalnızca fiziksel tedavi değil;
aynı zamanda, mesleki terapi ve konuşma terapisi alanlarında da etkilidir”
diyen Çelikten,
"Atın hareketleri;
motor becerileri ve günlük aktivitelerdeki performansı geliştirirken;
konuşma terapisi açısından da bilişsel ve motor işlevleri destekler" açıklamalarını yaptı.
Veteriner Hekim Selin Çelikten,
"Hippoterapi, tedavi sürecini;
hem eğlenceli, hem de etkili hale getirerek;
hastaların daha hızlı bir iyileşme süreci geçirmelerini sağlıyor" diyerek;
bu tedaviye olan inancını yineledi.
Tarih: 29-11-2024